Ketojenik diyet listesi talebi ile son zamanlarda çok sık karşılaşır oldum. Danışanlarımın çoğu hızlı kilo verme isteğiyle bu yolu seçtiklerini belirtiyorlar. Peki ketojenik diyet nedir, gerçekten hızlı kilo verdiriyor mu, bir zararı var mı? Bu konuları ele alarak sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Ketojenik diyet nedir?

Ketojenik diyet son zamanlarda zayıflama amaçlı kullanılıp popüler olmaya başlasa da çok uzun zamandır bazı hastalıklarda uygulanan bir beslenme modeli. Bu beslenme modelinde karbonhidratlar çok sınırlı düzeyde verilir. Ketojenik diyetin aşamasına göre protein miktarı düşük ya da yüksek olabilir. Beslenmenin temelini yağlar oluşturur. Bu nedenle ketojenik beslenmede keskin yasaklar vardır. Bunların başında ekmek, tahıl, şeker içeren ürünler ve meyveler yer almaktadır. Ketojenik diyet listesi içerisinde bolca bulunan gıdalar zeytinyağ, avokado yağı, Hindistan cevizi vb. yağlarla birlikte krema, mayonez gibi yağlı gıdalarda yer almaktadır. Protein içeriği yüksek bir ketojenik diyet planlanmışsa listenizde balık ve et seçeneklerini de görebilirsiniz.

Hızlı kilo verme

Ketojenik diyet listesi çok az miktarda karbonhidrat içerdiğinden vücutta keton cisimciklerinin oluşmasına neden olur (Aslında bu keton cisimciklerine çok da yabancı değiliz. Oruç tutarken ağız da farklı bir koku oluşur. İşte bu koku keton cisimciklerinin kokusudur.) Ketonların oluştuğu bu evrede vücut enerji için yağ yakmaya çok elverişlidir ve hızlı bir şekilde kilo verdirir. Zayıflama diyetlerinde kullanılmasının nedeni bundan kaynaklanmaktadır.

Ketojenik diyetler ve sağlık

Ketonlar beyin için faydalı bir enerji kaynağıdır. Bu nedenle ketojenik beslenme uzun yıllardır Alzheimer ve epilepsi hastaları üzerinde uygulanan bir beslenme modelidir. Fakat ketojenik beslenmenin olumsuz yanları da yok değil. Keton oluşumu ve yüksek yağlı beslenmek karaciğer sağlığı için olumsuz bir durumdur. Uzun süre yüksek yağ içeren bir beslenme modeli kalp ve damar sağlığı için risk faktörüdür. Ketojenik diyetler genellikle düşük enerji içerdiğinden halsizlik, yorgunluk, tükenmişlik, depresyon gibi şikayetlere neden olabilir. Ketojenik beslenme modelinde tahıllar ve karbonhidratlar yeterli seviyede olmadığı için bağırsak mikrobiyotasında bozulmalara neden olabilir.

Protein diyeti

İşte size orta bir yol. Ketojenik diyet yerine, daha sürdürülebilir bir beslenme modeli olan ‘protein diyeti’ tercih edilebilir. Protein içeriği yüksek olan bu beslenme planı, ketojenik beslenme kadar düşük karbonhidrat ve yüksek yağ içermiyor. Böylelikle hem uygulaması daha kolay, hem de keskin yasaklarla dolu bir beslenme şekli değil.

Uzman görüşü

Gerek ketojenik beslenme, gerekse yüksek protein içeren diyetlere geçmeden önce muhakkak bir hekim veya diyetisyenden görüş alın. Bu diyetleri uzman danışmanlığında sürdürün.